Sevgisizlik ve duygusal şiddet, evlilik birliğini temelden sarstığı için boşanma davasında geçerli bir sebep olarak kabul edilir. Başkasını sevdiğini açıkça ifade etmek, eşini sevmediğini belirtmek, zorla evlendirildiğini dile getirmek, başkasıyla evleneceğini söylemek, eşinden sıkıldığını ifade etmek, eşinden soğuduğunu beyan etmek, eşini istemediğini söylemek, hatta eşinden bıktığını ifade etmek gibi durumlar, boşanma sebepleri arasında sayılmaktadır.

Boşanma davalarında, sevgisizlik ve ilgisizlik kapsamındaki davranışlar önemli bir yer tutmaktadır. Yargıtay ve aile mahkemelerinin emsal kararlarını incelediğimizde, bu tür davranışların boşanma sebebi olarak kabul edildiğini görmekteyiz. Bu durum, eşler arasındaki duygusal bağın zedelendiği ve birlikteliğin devamının mümkün olmadığı durumları yansıtmaktadır.

Taraflarca çözümsüz kalan bu örneklerde Yargıtay aile birliğinin sona ermesinde tarafların yararı olduğunu işaret etmektedir.

Yargıtay’a Göre Sevgisizliğe Örnek Davranışlar:

  1. Eşini sevmediğini açıkça ifade etmek
  2. Eşinden sıkıldığını, soğuduğunu söylemek
  3. Zorla evlendirildiğini iddia etmek
  4. Başkasını sevdiğini, başkasıyla evleneceğini söylemek
  5. Eşin dış görünüşünü eleştirmek ve beğenmediğini ifade etmek

Yargıtay’a Göre İlgisizliğe Örnek Davranışlar:

  1. Aile ve eşe karşı ilgisizlik
  2. Çocuklara ilgisizlik, doğumda ve hastalıkta ilgisiz davranmak
  3. Ev işlerini ihmal etmek, aynı konutta ayrı odalarda yaşamak
  4. Ortak ihtiyaçlara ilgisizlik, eşini arabaya almamak
  5. Tayin olduğu ile eşini götürmemek, gece hayatına düşkün olmak

Eşler arasındaki sevgi ve ilgi, evlilik birliğini güçlendiren temel unsurlardır. Yargıtay'ın vermiş olduğu  kararlar, sevgisizlik ve ilgisizlik nedeniyle boşanmaya hükmettiği durumları açıkça göstermektedir.


Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2011/22013E. ve 2012/19316K. sayılı kararı bir boşanma davasıyla ilgili olarak verilmiş bir karardır. Kararda, kocanın eşi ile isteği dışında zorla evlendirildiğini ve eşini istemediğini belirtmiştir. Kocanın bu davranışı mahkeme tarafından tam kusurlu görülmüştür. Ayrıca, boşanmaya neden olan maddi bir olayın davalı kadından kaynaklanan bir eylemle kanıtlanamadığı belirtilmektedir sonuç olarak, kocanın tam kusurlu olduğu ve davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirecek bir maddi olayın kanıtlanamadığına karar verilmiştir.

Aile toplumun temel taşı olduğundan bunun gibi problemlerin kronikleşmeden önce çiftler arası diyalog ve gerekirse uzman yardımları ile çözüme kavuşturulması gerektiği unutulmamalıdır.

Avukat : Murat Turgut Minar

E posta iletişim: [email protected]