İzmir'de geçen yılın Haziran ayına göre orman yangınları 5 kat arttı. Yüzde 98'inin vatandaşın ihmalkarlığı sonucu çıkan orman yangınına müdahale eden ateş savaşçıları en zor yıllarını yaşıyor.
İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre; İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, kentin geçen 29-30 Haziran'da çok zor günler yaşadığını söyledi. Yalnızca geçen hafta sonu 21 noktada orman yangını çıktığını belirten Şükran Nurlu, “Bunların bir bölümü ot yangını olarak başladı ama orman yangınına dönüştü. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütün ekipleri ile sahadaydı. Sıcaklıklar artıyor. İklim değişikliğinin etkilerini görüyoruz. Bitki örtümüz bu sıcaklıklara alışık değil. En ufak bir dikkatsizlik zor ve sıkıntılı durumlara neden olabiliyor. Yine geçen hafta sonu kent genelinde 255 yangın çıktı. Bunlar küçük dikkatsizliklerle başlayarak büyüyen yangınlardı. Çok daha dikkatli olmamız lazım” dedi.
Hafta sonu kent içerisinde çıkan yangınlara itfaiye ekiplerinin ortalama 4 dakika 51 saniye içerisinde müdahale ettiğini vurgulayan Şükran Nurlu, kent dışı alanlardaki yangınlara da 9 buçuk dakikada ulaşıldığını belirtti. Nurlu, “Hiç yangın çıkmaması en büyük temennimiz. Ancak yangın çıktığında müdahale konusunda neler yapılabileceğini bilmek çok önemli. O nedenle müdahale süreleri başarılı” diye konuştu.
İzmir'de Yangınlar 5 Kat Arttı
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Orman Köyleri ve Kırsal Alan Yangınları Müdahale Şube Müdürü Yaşar Korkmaz da 1 Haziran'dan itibaren İzmir'de olağanüstü yangınların yaşandığını ifade etti. Son bir ayda 45 orman yangını meydana geldiğini, 2023 yılının aynı ayı ile karşılaştırıldığında neredeyse beş katı orman yangını çıktığını anlatan Yaşar Korkmaz, “Sadece bu hafta sonu 21 orman yangını meydana geldi. Cumartesi yalnızca 8 saat içerisinde 86 yangın çıktı. Bunun 6'sı ot yangını olarak başlayıp ormanlara sirayet etti ve 11 orman yangını çıktı. 150 araç, 350 personelle yangınlara müdahale ettik. Haziran ayının başlamasıyla birlikte İzmir'de kırsal alanlarda genellikle örtü yangınları olurdu. Ancak bu yaz çok farklı bir durum yaşandı. 27 yıllık mesleki hayatımda hiç görmediğim yangınları kısa zamanda yaşadık. Orman yangını nerede çıkarsa çıksın hepimizi mutsuz ediyor. Çünkü güzel bir doğaya ve yeşil örtüye sahibiz. Biz de bunları gelecek nesillere daha sağlam devretmek zorundayız” dedi.
Yangınların Yüzde 98'i İnsan Kaynaklı
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Yangın ve Acil Müdahale Şube Müdürü Aydın Mutlu ise yangınların yüzde 98'inin insanlardan kaynaklandığını söyledi. Alınacak bireysel tedbirlerin birçok yangını önleyeceğine dikkat çeken Aydın Mutlu, şunları söyledi: “Evimizin çevresindeki kuru otları temizleyebiliriz. Kesinlikle sigara izmaritlerini ormanlık yerlere, kuru otların içerisine atmamız gerekiyor. Camları ormana atmamalıyız. Kaynak yaparken mutlaka yanımızda yangın söndürücü veya su bulundurmalıyız. Hafta sonları, tatil zamanlarında daha çok yangın çıkıyor. Tarlada biçerdöver veya traktörle çalışma yapılırken de küçük bir kıvılcım ile yangın çıkıyor. Biçerdöver sahiplerinin yanlarında su bulundurması bu yangınları büyük ölçüde önlüyor. Küçük bir kıvılcım kuru otları çabuk tutuşturuyor.”
'Sürekli Göreve Hazır Şekilde Beliyoruz'
Yangın çıkacak diye tedirgin şekilde uyuduklarını ifade eden Mutlu, “Sürekli telsizi takip ediyoruz. Kulağımız çağrı merkezinde veya telefonda oluyor. Sürekli göreve hazır şekilde bekliyoruz. Nefes almamızı sağlayan ormanların içerisinde bir sürü canlı yaşıyor. Ülkemizin çölleşmemesi için ormanlarımızı korumalıyız. Alacağımız bireysel tedbirlerle çok büyük felaketlerin önüne geçebiliriz” dedi.
'Çok Kötüydü, Ormanların Çığlığını Duydum'
Son yangınlarda görev alan itfaiye eri Ergün Anıl Cengiz, ormanların kendileri için önemine dikkat çekerek, “Ormanlar bizim canımız. Canımız yandı. Ülkemizin milli serveti. İnsanların yaşam alanlarının yanı sıra hayvanların da evleri yok oluyor. İtfaiyeciyim. Çok yangına müdahale ettim ama özellikle Menderes ve Selçuk yangınları çok kötüydü. Selçuk'taki orman yangınına gittiğimde adeta ormanların çığlığını duydum. Bu durum beni derinden sarstı” dedi.
'Sevdiklerimizi Bırakıp Yangınlara Müdahale İçin Koşuyoruz'
İtfaiye eri Hasan Bektaş da her yangın ihbarı aldıklarında duygusal anlar yaşadıklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Bir orman, bir ağaç bizim için bir insan demek. O nedenle bu durumlar bizi derinden etkiliyor. Ormanlar canımız. Gelecek nesillere mirasımız. İzmir itfaiyesi olarak her zaman insanların yanındayız. Yangınlara müdahale etmek için koşuyoruz. Arkamızda ailemizi, sevdiklerimizi bırakıyoruz. Ormanlar, insanların canı ve malı bizim için her şeyden daha önemli.”
'Ormanlara Çocuklarınız Kadar Hassas Davranın'
İtfaiye personeli Serdar Özdemir de yangın çağrısı geldiğinde hemen hazırlandıklarını ifade ederek, “Böyle durumlarda içimiz yanıyor. Mangal için, 5 dakika keyifli vakit geçirmek uğruna zaman zaman yangın çıkabiliyor. Oysa yurttaşların, ormanları çocukları gibi düşünmesi gerekiyor. Her yangında hepimizin içi parçalanıyor. Küçük bir kıvılcımın nelere mal olduğunu hep birlikte görüyoruz. Herkesin daha duyarlı olmasını bekliyoruz. İnsanlarımız, ormanlara da çocukları kadar hassas davransın” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi/İzmir Olay