İzmir'de düzenlenen tarım ve gıda zirvesinde, toprak ve bitki uzmanları bir araya gelerek gıda güvenliği alanındaki güncel sorunları masaya yatırdı. Zirvede dikkat çeken en önemli konu ise "gizli açlık" olarak adlandırılan ve 2 milyardan fazla insanı etkileyen beslenme sorunu oldu.
İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre; Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü’nün (EIT) tarım-gıda inovasyon topluluğu olan EIT Food’un partnerleri arasında yer aldığı NATI00NS projesi kapsamında çeşitli ülkelerde düzenlenen Ulusal Ağ Güçlendirme etkinliklerinin Türkiye ayağına bu yıl Yaşar Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi ev sahipliği yaptı. “Toprak Sağlığı ve Modern Bitki Besleme Teknikleri” teması ile düzenlenen etkinlik, Çeşme Altın Yunus Otel’de gerçekleşti. Etkinlikte, toprak sağlığı, bitki beslemede yeni teknikler, yaşam laboratuvarları gibi pek çok güncel konu, alanında tanınmış uzmanlarla ele alındı. Toprak ve bitki uzmanları gıda güvencesi alanında güncel sorunları ele aldı. Etkinlikte; insanlarda gizli açlık probleminin azaltılmasında agronomik ve genetik çözümler, yeni nesil biyopestisitler ve biyoteknoloji, bitki beslemede yeni bir yaklaşım olarak nanomateryaller, organik tarımda toprak verimliliği ve zararlılarla mücadele yöntemlerinde vermikültür ve etkin faydalı mikroorganizma ürünlerinin kullanılmasının rolü, toprağın korunmasında ve verimliliğinin artırılmasında münavebeli ekimin önemi, tarımda küresel iklim değişikliği ve biyoteknoloji konularında sunumlar gerçekleştirildi.
Toprak Sağlığı ve Modern Bitki Besleme Teknikleri konusunda sunum gerçekleştiren Yaşar Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, “Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9.5-10 milyara çıkacağı öngörülüyor. Bu nedenle, dünya genelinde 2050 yılına kadar tarımın başlangıcından bugüne kadar ürettiğimiz toplam gıdanın en az yüzde 75’i kadar daha fazla üretmek zorundayız. 1960’larda başlayan ilk yeşil devrim, verimliliği yüksek, cüce tahıl çeşitlerinin geliştirilmesi ve tarımda gübre ile çeşitli pestisitlerin kullanılmasına bağlı olarak gerçekleşti. Ancak, günümüzde yaygın olarak kullanılan bu çeşitler, genel olarak çok fazla su ve gübreye ihtiyaç duyuyor. Diğer yandan, çeşitli kimyasalların kullanılması, başta su ve toprak kirlenmesi olmak üzere, çevre ve insan sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz etkiler oluşturabilme potansiyeli taşıyor. Bu nedenle, önümüzdeki birkaç on yılda gerçekleştirmek zorunda olduğumuz ikinci yeşil devrim kapsamında, su ve gübre kullanma verimliliği yüksek çeşitlerin elde edilmesinin yanı sıra, toprağın işlenmesi ve gübre ve kimyasalların kullanımı dahil, bütün tarımsal uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Tarımsal ve doğal ekosistemlerin bütün bileşenlerini gözeten, küresel sıcaklık gibi çevre sorunlarına neden olmayan yeni yöntem ve teknolojilerin etkili bir şekilde kullanılabildiği sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçmek zorundayız” dedi.
Prof. Dr. Türkan, “Bunun bilinciyle, Yaşar Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi ve Avrupa Birliği şemsiyesi altında yer alan kurumlardan biri olan EIT Food ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda, başta kültür bitkilerinde iz elementlerin eksikliğini gidermek için toprak ve bitkide; biyofortifikasyon, biyopestisitler, organik tarım, nanomateryaller (nanogübreler), dijital tarım, yaşayan laboratuvarlar, biyoteknoloji ve çiftçilerin karşılaştıkları teknik ve ekonomik sorunlara değindik. Bu konular, bilim insanları ve üreticiler tarafından değerlendirilerek yakın gelecekte alınması gereken önlemler ele alındı. Ayrıca, ziraat konusunda eğitim veren yüksek öğrenim kurumlarında çağdaş tarım eğitiminin, günümüz ihtiyaçlarına göre nasıl yapılandırılması gerektiği ele alındı” şeklinde konuştu.
“Gizli Açlık Yaşayan 2 Milyardan Fazla İnsan Var"
“Stanford Üniversitesi’nin Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde Türkiye’den birinci, alanında ise dünyada yedinci sırada yer alan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çakmak, “İnsanlarda Gizli Açlık Probleminin Azaltılmasında Agronomik ve Genetik Çözümler” başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Çakmak, dünya üzerinde yeterli gıdaya sınırlı erişimi olan kronik açlık yaşayan kişi sayısının 800 milyon kişi olduğuna fakat yaygın olarak tüketilen çinko, demir, selenyum ve iyot gibi besinlerdeki vitamin ve mineral mikro besin maddelerinin eksikliği olan gizli açlık yaşayan 2 milyardan fazla insan olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Çakmak, gizli açlığın bağışıklık sisteminde, beyin fonksiyonlarında ve fiziksel gelişimde bozulmalar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açan eski ama hâlâ devam eden bir beslenme sorunu olduğunu söyleyerek mikro besin alımının azalmasının gizli açlığın ardındaki ana etken olduğunu belirtti. Gizli açlık sorununun ortaya çıkış şeklinden bahseden Prof. Dr. Çakmak, tarım topraklarındaki mikro besin maddelerinin bitkiden elde edilebilirliğinin ve gıda ürünlerinin yenilebilir kısımlarındaki mikro besin yoğunluğunun düşük olmasının temel nedenler olduğunu söyledi.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Toprak ise tarımda kullanılan kimyasal pestisitler ile ilgili bilgiler verdi. Prof. Dr. Toprak, dünyadaki kimyasal pestisit tüketiminin yılda 4,3 milyon ton, Türkiye’de ise yılda 60 bin ton olduğunu söylerken, dünyada pestisitler nedeniyle yıllık ölüm sayısının 20 bin, yıllık zehirlenen kişi sayısı ise 385 milyon olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Toprak, doğal kaynakların kirlenmesi, kalıntılar nedeniyle tüketicilere ulaşması, hedef alınmayan pek çok canlı grubunun etkilenmesi nedeniyle kimyasal kullanımı yasaklanmaya başladığını söyledi. Kimysala pestisitlere alternatif olarak, biyolojik ve moleküler bitki koruma çeşidi olan bitkisel kökenli biyopestisitlerin ortaya çıktığını aktaran Prof. Dr. Toprak, 2050’de biyopestisit pazarının kimyasal pestisit pazarını geçeceği öngörüldüğünden bahsetti.
Kaynak: Haber Merkezi/İzmir Olay